Ticareti Terk Suçunda Uzlaşma Hükümlerinin Yürürlüğe Girmesi Nasıl Uygulanır?

Ticareti terk suçu, 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası uzlaştırma kapsamına alınmıştır. Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 2017/6957 sayılı kararına göre, bu suçlarda artık uzlaşma hükümleri uygulanmak zorundadır. Bu değişiklik, ekonomik suçlarda yargı yükünü azaltmış, taraflara daha adil ve uzlaşmacı bir çözüm olanağı tanımıştır.

Ticareti terk suçu, İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 337/a maddesinde düzenlenen ve ticari faaliyeti sona erdiren borçluların, alacaklılarını zarara uğratmamak amacıyla yerine getirmeleri gereken bildirim yükümlülüklerini ihlal etmeleri halinde oluşan bir ekonomik suçtur. Uzun yıllar boyunca bu suç, etkin pişmanlık hükümleri içermesi nedeniyle uzlaştırma kapsamında değerlendirilmiyordu. Ancak 2016 yılında yapılan köklü yasal değişiklik, bu yaklaşımı tamamen değiştirmiştir.


1. Uzlaşma Kurumunun Yeni Hukuki Niteliği

Uzlaşma, sadece mağdur ile fail arasında basit bir “anlaşma” değildir; aynı zamanda devletin cezalandırma hakkından feragat etmesini sağlayan bir maddi ceza hukuku kurumudur.
Bu yönüyle, failin ceza sorumluluğunu ortadan kaldıran veya düşüren bir etkiye sahiptir.

02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 34. maddesi ile yapılan değişiklikle birlikte, CMK m.253’te yer alan “etkin pişmanlık hükümleri bulunan suçlar uzlaşma kapsamı dışındadır” hükmü yürürlükten kaldırılmıştır.
Bu değişiklikle birlikte, daha önce etkin pişmanlık nedeniyle uzlaşma kapsamı dışında tutulan bazı suçlar, uzlaştırma hükümleri kapsamına alınmıştır.


2. Ticareti Terk Suçunun Kapsamı

Ticareti terk suçu, İİK’nın 337/a maddesinde şu şekilde düzenlenmiştir:

“Ticareti terk eden bir tacir, 15 gün içinde bu durumu ticaret siciline bildirmez veya mal beyanında bulunmazsa, alacaklılarının takibini zorlaştırdığı kabul edilir.”

Bu düzenleme, mal beyanında bulunmayan borçluların cezalandırılmasını öngörür.
Ancak 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 354. maddesi, bu suç için etkin pişmanlık hükmü içerdiğinden, geçmişte uzlaştırma uygulanamıyordu.


3. 6763 Sayılı Kanun’un Getirdiği Değişiklik

02.12.2016 tarihinden itibaren yürürlükte olan 6763 sayılı Kanun ile birlikte, etkin pişmanlık hükümlerinin varlığı artık uzlaşmaya engel olmaktan çıkarılmıştır.
Dolayısıyla, İİK 337/a maddesindeki ticareti terk suçu da uzlaşma kapsamına girmiştir.

Bu durum, hem yeni açılan soruşturma ve davalar için hem de geçmişte kesinleşmiş mahkumiyet kararları için lehe kanun ilkesi (TCK m.7/2) uyarınca uygulanabilir hale gelmiştir.
Artık bu suçlarda, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında uzlaştırma hükümleri öncelikli olarak uygulanmak zorundadır.


4. Yargıtay 19. Ceza Dairesi’nin 2017/6957 Sayılı Emsal Kararı

Yargıtay’ın ilgili kararında şu husus vurgulanmıştır:

“Ticareti terk suçunda etkin pişmanlık hükümlerinin bulunması uzlaşmaya engel değildir. 6763 sayılı Kanun ile getirilen değişiklik sonrası, CMK’nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaştırma hükümleri uygulanmalıdır.”

Bu karar, sadece ticareti terk suçunda değil, İcra ve İflas Kanunu kapsamındaki diğer benzer suçlarda da uzlaşma hükümlerinin uygulanabileceğini göstermiştir.
Böylece, uzlaşma artık ekonomik suçlar bakımından da ceza yargılamasının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.


5. Ticareti Terk Suçunda Uzlaşmanın Uygulama Süreci

Ticareti terk suçunda uzlaştırma süreci şu adımlarla ilerler:

  1. Soruşturma aşaması: Cumhuriyet savcısı, suçun uzlaşmaya tabi olduğunu tespit eder ve dosyayı uzlaştırma bürosuna gönderir.

  2. Uzlaştırma bürosu, bir uzlaştırmacı atar.

  3. Uzlaştırmacı, taraflara uzlaşma teklifinde bulunur ve 30 gün içinde süreci sonuçlandırır.

  4. Uzlaşma sağlanırsa: Kamu davası açılmaz veya açılmış davada düşme kararı verilir.

  5. Uzlaşma sağlanamazsa: Kovuşturma normal usulde devam eder.


6. Uzlaşmanın Hukuki Sonuçları

Ticareti terk suçunda uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde:

  • Fail hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilir.

  • Uzlaşmanın gerekleri yerine getirildiğinde, sanık hakkında herhangi bir adli sicil kaydı oluşmaz.

  • Uzlaşma sağlanamazsa, yargılama kaldığı yerden devam eder.

Bu durum, hem borçlunun cezalandırılmaktan kurtulmasını hem de alacaklının menfaatinin korunmasını sağlayan çift yönlü bir kazanım yaratır.


7. Ticareti Terk Suçu ve Lehe Kanun İlkesi

Maddi ceza hukukunun temel ilkelerinden biri olan lehe kanun ilkesi (TCK m.7/2) gereğince,
yeni kanun sanığın lehine bir düzenleme getiriyorsa, bu kanun geçmişe etkili olarak uygulanır.

Bu bağlamda:

  • Suç 2016 öncesinde işlenmiş olsa bile,

  • Mahkumiyet kararı kesinleşmiş dahi olsa,

  • Yeni düzenleme sanığın lehine olduğu için uzlaştırma hükümleri uygulanabilir.


8. Uygulamada Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Mahkemeler, uzlaştırma kapsamına giren davalarda duruşmaya devam etmeden önce uzlaştırma işlemini başlatmak zorundadır.

  • Uzlaşma gerçekleşirse davanın düşmesi, gerçekleşmezse yargılamaya devam edilmesi gerekir.

  • Uzlaşma teklifi yapılmadan verilen mahkumiyet kararları, Yargıtay tarafından bozma gerekçesi yapılmaktadır.


Sık Sorulan Sorular (SSS)

1. Ticareti terk suçu nedir?
Bir tacirin ticari faaliyetini sona erdirdikten sonra 15 gün içinde bildirimde bulunmaması veya mal beyanı vermemesi halinde oluşan suçtur (İİK m.337/a).

2. Bu suç uzlaşmaya tabi mi?
Evet. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun sonrası uzlaşma kapsamına alınmıştır.

3. Daha önce mahkum oldum, uzlaşmadan yararlanabilir miyim?
Evet. Lehe kanun ilkesi gereği, cezanız infaz edilse bile uzlaştırma hükümlerinden yararlanabilirsiniz.

4. Uzlaşma sağlanırsa sonuç ne olur?
Kamu davası açılmaz veya açılmış dava düşer; adli sicil kaydına işlenmez.

5. Uzlaşma olmazsa ne olur?
Uzlaşma gerçekleşmezse, dava kaldığı yerden devam eder ve mahkeme hüküm kurar.


Uzlaştırma Temel Eğitimi Başvuru Sayfası İçin Tıklayınız.

Uzlaştırma Yenileme Eğitimi Başvuru Sayfası İçin Tıklayınız.

14.10.2025 09:00

Sitemizi kullanarak çerezlere (cookie) izin vermektesiniz. Detaylı bilgi için Çerez Politikamız'ı inceleyebilirsiniz. TAMAM