Türkiye’de dini danışmanlık ve rehberlik hizmetleri günümüzde Diyanet İşleri Başkanlığı cami hizmetleri yanında cami dışı din hizmetleri olarak yürütülmektedir (Söylev 2014:161-204). Camilerde dini danışmanlık ve rehberlik hizmetlerini imamlar üstlenmektedir. İmamlar cemaatin yaşadığı dini problemlerin ya da danışanın isteği doğrultusunda karşılaşılan diğer problemlerin çözümünde bu görevlerini yerine getirmektedirler. Bu görevler sadece cami merkezli olmayıp, hayatın diğer çevrelerinde de devam etmektedir. Bu konu ile ilgili Altaş (1995)’ın Kastamonu’da bulunan imamlar üzerinde yapmış olduğu araştırmada şu sonuçlara ulaşılmıştır. İmamların %64’ünün cemaatleriyle cami dışında da görüşmeye devam ettikleri, %23’ünün namazlardan sonra düzenli olarak sohbette bir araya geldikleri, %10’unun ise düzenli ev toplantıları yaptıkları, %3’ünün de cami dışında cemaatle ilişkisinin zayıf olduğu bulgusuna ulaşılmıştır (Altaş 1995:98). Din görevlilerinin dini danışmanlık ve rehberlik görevlerini ifa ederken danışanlara hangi konularda yardımcı oldukları ve bu yardım sürecinde hangi eğitim ya da hangi psikolojik teknikleri kullandıkları hakkında yeterli sayıda araştırmaya ulaşılamamıştır (Öztürk 1993). Ancak din görevlilerinin görevleri hakkında farklı alanlarda yapılmış çalışmalara bakıldığında verilen danışmanlığın daha çok inanç ve ibadetle ilgili konularda bilgi vermek amacıyla gerçekleştirildiği, aile içi ilişkilerde yaşanan problemlerde uzlaştırıcı olma görevini yerine getirdikleri, ölüm ve hastalık durumlarında da moral destek kapsamında yürütüldüğünü söylemek daha doğru olacaktır (Altaş 2000:342).
Din hizmetleri kapsamında yürütülen dini danışmanlık Cezaevlerinde 1950’lerde başlamış ve değişik aşamalardan geçerek günümüze kadar gelmiştir. Cezaevlerinde dinî ve ahlaki içerikli konferanslar verilmesi istenmiştir. Konferansın vaizler tarafından verilmesi, vaiz olmayan yerlerde ise bu görevin müftüler tarafından yürütülmesi ve konferanslarda mahkûmların durumları göz önünde bulundurularak onları kazanmaya yönelik yumuşak bir üslupla onlara hitap edilmesi önerilmiştir (Özdemir 2012c:307).
Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) kuruluşunda din hizmetleriyle ilgili ilk uygulama, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Daire Başkanlığı’nın 27.07.1989 tarih ve 74 nolu genelgesini il müftülüklerine ve SHÇEK’e bağlı kurum ve kuruluşlara bildirmesiyle başlamıştır. İl Sosyal Hizmetler Müdürlükleri bünyesinde yer alan çocuk yuvaları, yetiştirme yurtları ve huzurevlerinde, müftülüklerle işbirliği yapılarak belli bir program dâhilinde dinî sohbet ve konferanslar düzenlenmesiyle ilgili hizmetler, bazı ön yargılı yaklaşımlarla gelen tepkiler üzerine durdurulmuştur. 27.02.1992 tarihinden 03.09.1996 yılına kadar ara verilen uygulama SHÇEK Genel Müdürlüğü’nün diğer bir yazısı ile dinî sohbet ve konferansların devam ettirilmesine karar verilmesiyle tekrar başlamıştır (Özdemir 2012b:235-248).